Haber

İzmir’de Antik Smyrna Agorası ve Tiyatro Kazıları Sürüyor

İZMİR’in Konak ilçesinde, Kadifekale’den Kemeraltı’na uzanan Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerinin yanı sıra Osmanlı İmparatorluğu’nun izlerinin görülebildiği Beylikler, Smyrna Agorası ve Smyrna Tiyatrosu kazılarla gün yüzüne çıkarılıyor. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Türk-İslam Arkeolojisi Bölümü Öğretim Üyesi ve Smyrna Antik Kenti ve Agora Tiyatrosu Kazı Heyeti Başkanı Doç. Dr. Akın Ersoy, son iki yıldır yapılan çalışmalarda Smryna Agorası’nda gymnasium olarak değer verdikleri kalıntılar bulduklarını ve bunları ortaya çıkarmak için kazı çalışmalarının sürdüğünü belirtti. Kazı çalışmalarında Satyros kabartması ve Herakles heykeline ait bir gövde modülü bulunduğunu belirten Doç. Ersoy, İzmir’in mutfak kültürüne ilişkin de bulgulara ulaştıklarını söyledi.

İzmir’de Kültür ve Turizm Bakanlığı, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin izniyle Hoş Güçlü Akaryakıt A.Ş. Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı, Smyrna Agorası ve Smyrna Antik Tiyatrosu gün yüzüne çıkarılmıştır. Kadifekale’den Kemeraltı’na kadar uzanan ve Büyük İskender tarafından 193 hektarlık bir alan üzerine kurulan kentte yapılan arkeolojik kazılar, Beylikler ve Osmanlı dönemlerinin yanı sıra Helenistik, Roma, Bizans dönemlerine ait binlerce objeyi gün yüzüne çıkarıyor. . Bulunan eserler dönemin sosyal ve ticari hayatı hakkında bilgi vermektedir. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Türk-İslam Arkeolojisi Bölümü Öğretim Üyesi ve Smyrna Antik Kenti Kazı Komisyonu Başkanı Doç. Akın Ersoy, İzmir’in antik bir kent olduğunu ve 8 bin 500 yıllık sürede 3 kez yer değiştirdiğini, üçüncü yer değiştirmenin ise son 2 bin 500 yılda Konak’taki arkeolojik buluntularla temsil edildiğini belirtti. Üzerinde Bizans, beylikler, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinin olduğunu söyledi.

SMYRNA AGORA’DA GYMNASIUM KEŞFEDİLDİ

Kadifekale eteklerindeki 20 bin kişilik Smyrna tiyatrosunun ortaya çıkarılması için 6 yıldır çalıştıklarını belirten Doç. Dr. Akın Ersoy, Bugüne kadar yaptığımız çalışmaların 5 binlik kısmını ortaya çıkardık. Tiyatro, şehrin içinde yer aldığı için bazı dezavantajlara sahiptir. Geç Bizans ve Osmanlı dönemlerinde taş ocağı olarak kullanılmış ve değerli oturma düzeninin söküldüğünü görmekteyiz. Tiyatronun taşını Kemeraltı hanlarında ya da anıtsal yapılarda gördüğümüzde şaşırmıyoruz. Agoranın çeperinde kamu yapılarının yer aldığı Smyrna Agorası’nda kazı çalışmaları yapıyoruz. Güçlü bir Osmanlı dönemi vardır. Özellikle 19. yüzyıl çok kıymetli. En üst seviyede bu kalıntılar ortaya çıkarılmıştır. Bu kalıntıların altında bir Roma hamamı yapısı keşfettik. Son iki yılda spor salonu olduğunu düşündüğümüz kalıntıları tespit ettik. Spor salonunu ortaya çıkarmak için kazı çalışmalarımız devam ediyor. Osmanlı dönemini temsil eden bir han yapısının kazılarına devam ediyoruz. Kemeraltı’nda bazı noktalarda ortaya çıkarılan hem Roma hem de Osmanlı dönemine ait kalıntılar var” dedi.

SATYROS KABARTMASI VE HERAKLES HEYKELİ BULUNDU

Kazı çalışmalarında ortaya çıkarılan eser ve malzemeler hakkında bilgi veren Doç. Dr. Ersoy, Tiyatro kazıları aşamasında yapılan çalışmalarda plastik eserlere rastlıyoruz. Görsel olarak öne çıkan bir Satyros kabartması vardır. İzmir müzesinde sergilenmektedir. Mitolojik varlıkların görsellerine ulaşabiliyoruz. Bulduğumuz Satyros erkek mitolojik varlıktır. Tiyatroyu süslemek için kullanıldığı anlaşılmaktadır. İnsan boyutunda bir rahatlama. Herakles heykelini bulduk. İmparator ve yaratıcılarına ait heykellerin ayak ve el bölümlerinden çok sayıda heykel modülüne ulaşılabilmektedir. Smyrna tiyatrosunun çok güçlü bir dekorasyon anlayışına sahip olduğunu anlıyoruz” dedi.

İZMİR’DE MUTFAK KÜLTÜRÜNE İLİŞKİN BULGULAR ORTAYA ÇIKTI

Kent arkeolojisi yaptıklarını belirten Doç. Akın Ersoy, katmanlı bir kent olması nedeniyle sadece Pagan dönemi, Helenistik ve Roma dönemine ait eserlere değil, Osmanlı dönemine ait eserlere de ulaştıklarını belirterek, şöyle devam etti: Avrupa çanak çömlekleri çok fazla. Levanten ve diğer topluluklarıyla İzmir, Osmanlı döneminde çok etnikli bir şehirdi. Her zevke uygun malzemenin satıldığını görüyoruz. Bunun bir kısmı da Avrupa seramiğidir. İzmir’de evlerin sofralarında başta İtalya ve Fransa olmak üzere Avrupa seramikleri severek kullanılmıştır. Bir Anadolu malzemesi olan Kütahya çömlekleri de İzmir evlerinin sofralarında bulunan bir diğer kaptır. İzmir’in Konak ilçe merkezinin son 2500 yılını bu malzemelerden gözlemleyebiliyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu