Etkinlikte söz alan Vakıf başkanı Timur Erk, sporcuların vücut geliştirme için kullandıkları ve lise çağlarınki çocuklarda da yoğun kullanıldığı görülen steroidlerin, protein tozlarının böbrek sağlığını bozabileceğini söyledi.
Obezite kadar tehlikeli bir durum
Bunu obezite kadar tehlikeli bir salgın olarak gördüğünü ifade eden Erk, “Çocuk yaşlarda vücut geliştirmek için bazen aşırı, hatta olması gerekenden fazla protein almak ciddi sıkıntı yaratabiliyor, böbrek sağlığı bozulabiliyor. Tıpkı ağrı kesiciler gibi, ağır kimyasal molekül içeren bütün ilaçlarda olduğu gibi, yüksek dozlu proteinlerin de böbrek sağlığına negatif etkileşimi söz konusu. Dolayısıyla steroidler böbrek sağlığını zorluyor, böbreği yoruyor. Böbrek yorulunca kendini defansa, yani savunmaya geçiyor, böbrek yetmezliği başlayabiliyor” diye konuştu.
“Steroid besin takviyesi değildir!”
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Spor Hekimliği Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Şensu Dinçer de steroid kullanımının organlara verdiği zararı ve hayati tehlikesini anlattı. Spora başlama yaşının düşmesinin bir yandan sevindirici bir gelişmeyken, diğer yandan özellikle fitness tarzı, bireysel sporların beraberinde getirdiği bir takım tehlikeler olduğunu belirten Dinçer, internette ve spor salonlarında arkadaşlıklar tavsiyesiyle besin takviyesi adı altında kullanılan maddelerin tehlikesine dikkati çekti.
Karaciğer ve böbreklerde iltihaplanma oluşabilir
Dışarıdan hormon verildiğinde vücudun kendi ürettiği hormonun baskılandığını dile getiren Dinçer, “Kas üretmek için alınan hormon düzeyi, fizyolojik dozların çok çok üstünde ve bu dozların bir takım yan etkileri oluyor. En basitinden başlayacak olursak, karaciğer ve böbrek fonksiyonlarında hafif bir bozulmayla seyredebilir. Ama bu daha da ilerleyebilir, böbrekten protein kaçağına sebep olabilir, böbreğin ana yapısal birimlerinde hasara sebep olabilir ve nefrit dediğimiz böbrek iltihabına gidebilir. Hatta bunları kullanan kişilerde kronik böbrek yetmezliği, bazen nadir vakalarda da böbrek tümörü bile tespit edilmiş” dedi.
